GSK, her anında iyilik sağlık için 60 yıldır Türkiye’de

Her yaştan milyonlarca kişiye yenilikçi sağlık çözümlerini ulaştıran GSK, Türkiye’de 60’ıncı yılını kutluyor. GSK Türkiye Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Selim Giray, “Türkiye, GSK açısından çok önemli bir konumda yer alıyor.  İlaç, Tüketici Sağlığı ve Tedarik Zinciri bölge yönetim merkezlerinin İstanbul’da yer alması, GSK’nın Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor. Biz de GSK Türkiye olarak, 60 yıldır olduğu gibi aşı ve ilaç alanında teknoloji ve bilime dayalı fırsatları değerlendirmeye, hayatın her anında iyilik sağlık için çalışmaya devam edeceğiz” dedi. 

Yerelleşme stratejisi doğrultusundaki yatırımlarıyla da yerli üretim oranını ilk fazda yüzde 46’dan 61’e yükselttiklerini belirten Giray, iki fazda toplam 235 milyon TL yatırımla 2021 itibariyle yüzde 72 yerli üretim hedeflediklerini söyledi.

Tüm dünyada 300 yılı aşkın süredir yenilikçi sağlık çözümleri sunan GSK, Türkiye’de de 60 yıldan bu yana hayatın her anında iyilik sağlık için çalışıyor. Aşı, solunum ve HIV başta olmak üzere anti-infektifler, dermatoloji, sinir hastalıkları ve üroloji alanlarında faaliyet gösteren GSK Türkiye, sağlık sektörünün liderleri arasında yer alıyor.

60 yıldır daha sağlıklı bir Türkiye için çalıştıklarını ifade eden GSK Türkiye Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Selim Giray, bu sürede Türkiye’nin dinamizmiyle öne çıktığını ve GSK’nın global yönetim üslerinden biri haline geldiğini kaydetti. Giray, GSK Türkiye’nin 60’ıncı yılını güçlü yerelleşme yatırımlarıyla kutladığını belirterek gerçekleştirdikleri teknoloji transferine dikkat çekti. Yatırımların yanı sıra tüm paydaşlarla hastalık farkındalık kampanyaları, sosyal sorumluluk projeleri ve dijital platformlar aracılığıyla güçlü bir bağ kurduklarına değinen Giray, “Büyüme, dijitalleşme ve en çok çalışılmak istenen şirketler arasında yer almak üç temel önceliğimiz” dedi.

“Yatırımlarımıza devam ediyoruz"

GSK, Türkiye’deki 60’ıncı yılında büyüme hedefini destekleyen yerel yatırımlarını da sürdürüyor. Yerelleşme çalışmalarının ilk fazında yaklaşık 35 milyon TL (5 milyon sterlin) değerinde yatırım yapan GSK Türkiye, ilaç portföyündeki 16 ithal ürünü yerel üretime geçirdi. Böylece GSK Türkiye’nin kutu bazında yüzde 46 olan yerel üretim payı, dört yerli üretim ortağı ile birlikte yüzde 61’e yükseldi. GSK’nın yerelleşme kapsamındaki bir başka yatırımı ise solunum alanında gerçekleşti. Selim Giray “Geçtiğimiz yıl, solunum hastalıklarının tedavisinde kullandığımız nebül teknolojisinin Türkiye’de üretilmesi için bir ortaklık gerçekleştirdik. 200 milyon TL (25 milyon sterlin) tutarında bu yeni yatırımımızla 2021 yılında iki farklı astım ilacını da Türkiye’deüretmeye başlayacağız. Böylece yerel üretim oranımız yüzde 72’ye çıkacak” dedi.  Giray ayrıca patentli orijinal HIV ürünlerinin yerel üretimi için de çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı.

Her anında iyilik, sağlık için çalışmaya “Ben Varım”

Gelişmekte olan Merkez Ülkeler Bölgesi’ne bağlı olarak Rusya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinin yönetimi İstanbul’dan gerçekleşiyor ve 8 binin üzerinde çalışan bu bölgeden yönetiliyor. GSK Türkiye’nin Gelişmekte olan Merkez Ülkeler Bölge Ofisi’nde 40’ı expat olmak üzere 90 çalışan, 17 ülkenin yönetiminde görev alıyor.

Sağlık alanında çalışmanın verdiği tatmin duygusunun, büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirdiğine değinen Giray, “Bu sorumluluğu alarak her anında iyilik sağlık için çalışmaya ‘Ben Varım’ diyoruz. Üç yönetim üssünün İstanbul’da yer alması Türkiye’deki çalışanlarımız için daha geniş kariyer imkanları sağlıyor. Çalışanlarımız için hayalimiz, daha fazla Türk yöneticiyi GSK’nın bölgesel ve global rollerinde görmek.” dedi. 

GSK Türkiye; sosyal sorumluluk projeleri, kurum kültürü, çalışan bağlığı ve memnuniyeti, çalışanlara sunulan kariyer olanakları ile son iki yıldır üst üste Great PlaceToWork Enstitüsü’nün En İyi İş Verenler Listesi’nde yer alıyor. 

“Öncelik dijitalleşme”

GSK Genel Müdürü ve Başkan Yardımcısı Selim Giray, Türkiye’de dijitalleşme giderek hızlanırken sağlıkta dijital dönüşüm uygulamalarının da fark yarattığını belirtti. Giray, “Hedeflerimiz için çalışırken, hayatın her alanında olduğu gibi, sağlık sektöründe de dijital kanalların etkisinden faydalanmak gerekiyor. Doğru mesajı, doğru hedef kitleye, o kitlenin en çok tercih ettiği kanaldan iletmek, mesajın erişimine büyük katkı sağlıyor. Biz de bu kapsamda en önemli paydaşlarımıza ulaşırken dijitalin gücünden faydalanıyoruz” diye konuştu.

Bu çerçevede GSK, her paydaşa özel mecra anlayışıyla sağlıkta dijital dönüşüme liderlik ediyor. Sağlık çalışanlarına özel olarak geliştirilmiş online platformlarla hekimlere ve eczacılara doğru bilginin, onların en çok tercih ettiği kanaldan ve hızlı bir biçimde ulaşmasını sağlıyor. GSK, hekimlere özel web portalı GSKpro ile 43 bin hekime, eczacılara özel Turuncu Hat platformu ve uygulamasıyla da 8 bin eczacıya ulaşıyor ve tedavi alanlarındaki en güncel bilgileri paylaşıyor. 

Hastalık farkındalık kampanyalarında ise dijital mecraları etkin olarak kullanan GSK Türkiye;  HIV, bipolar bozukluk, KOAH gibi yaşam boyu tedavi gerektiren, sosyal desteğe ihtiyaç duyan kronik hastalıklar ve yakın gelecekte önemli sağlık problemleri oluşturması öngörülen antibiyotik direnci konusunda farkındalık kampanyaları hayata geçirdi. Sadece HIV kampanyasıyla 24 milyon kişiye ulaştı. 

Sosyal sorumluluk projelerine gönüllü çalışan katılımı

GSK Türkiye’de sosyal sorumluluk, içeriden doğan ve dışarı yayılan bir hareket olarak gelişirken kurum içindeki Turuncu Hareket Sosyal Sorumluluk Kulübü ve Turuncu Pedal Bisiklet Kulübü aracılığıyla 150 GSK Türkiye çalışanı; gönüllü olarak kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor. 

Sağlık okuryazarlığı alanında Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile gerçekleşen ve GSK çalışanlarının aktif olarak katıldığı projeler, 2013-2018 yılları arasında yüz yüze 50 bin kişiye, sosyal medyadan ise 2 milyon kişiye ulaştı.

GSK Türkiye, 2019 başından itibaren yine TOG ile birlikte, çocukların bedensel söz hakkının korunması üzerine özel bir sosyal sorumluluk projesi başlattı.  Çalışanların önerisi üzerine hayata geçirilen Kırmızıda Dur De! projesi ile 2021 yılına kadar yaklaşık 40 bin çocuğun, hakları ve haklarının korunması yönünde bilinçlendirilmesi planlanıyor. Proje kapsamında 35 GSK Türkiye çalışanı, gönüllü olarak TOG’la birlikte sahadaki eğitimlerde görev alıyor. 

Editöre Notlar: 

  • GSK, yenilikçi sağlık çözümleriyle 300 yıldan uzun süredir, 115’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. 
  • Bilimsel araştırmaları ve inovatif ürünleriyle 5 kez Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen GSK her yıl cirosunun yüzde 10’unu Ar-Ge’ye ayırıyor. 
  • Doğru hastaya doğru tedavi perspektifiyle çalışan GSK, solunum alanında ilk ürününü 1966 yılında geliştirdi.
  • Dünyadaki ilk onaylı HIV tedavisini ise 1987 yılında geliştirdi. 
  • 100 yılı aşkın süredir aşı Ar-GE’sine yatırım yapan GSK’nın Ar-GE aşamasında 16 aday aşısı yer alıyor.
  • GSK, Dünya Sağlık Örgütü’nün listesindeki 33 antijenin 30’unu üretiyor. Portföyündeki 30’dan fazla aşı ile bireyleri; çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve ileri yaşlarda aşıyla önlenebilir 31 hastalığın 21’ine karşı koruyor.  
  • Türkiye’de Aşı Klinik Araştırmalar Merkezi’nde, Türkiye’nin aşı klinik araştırmalarının yüzde 54’ünü yürüten GSK’nın 13 aşısı bulunuyor. 
  • Türkiye’deki 193 GSK ürününün, 47’si Dünya Sağlık Örgütü Temel İlaçlar Listesi’nde yer alıyor.  

 

Bilgi için:

Communication Partner, Gözde Kul, gozdekul@cpartner.com.tr

0 530 151 32 74

 

NP-TR-VX-PRSR-190002

NP-TR-NA-PRSR-190010